Margot Robbie filmleri

Margot Robbie, sadece oyunculuk yetenekleriyle değil aynı zamanda prodüktör olarak da dikkat çekmektedir. Karizması, doğal oyunculuk kabiliyeti ve ekran karşısındaki varlığıyla, Hollywood'da en talep gören oyunculardan biri haline gelmiştir.

Margot Robbie, Avustralyalı ünlü bir aktristtir. 2 Temmuz 1990'da Dalby, Queensland, Avustralya'da doğmuştur. Margot Robbie, oyunculuk kariyerine Avustralya televizyon dizileriyle başlamış olup, uluslararası tanınırlık kazanmasına neden olan rolü 2013 yapımı "The Wolf of Wall Street" filmindeki Naomi Lapaglia karakteriyle olmuştur. Leonardo DiCaprio ile başrolü paylaştığı bu filmdeki performansıyla geniş kitlelerce tanındı.

Robbie'nin diğer önemli rolleri arasında "Suicide Squad"da Harley Quinn, "I, Tonya"da Tonya Harding ve "Once Upon a Time in Hollywood" filminde Sharon Tate karakterleri bulunmaktadır. "I, Tonya" filmi için En İyi Kadın Oyuncu dalında Akademi Ödülü'ne aday gösterildi.

Margot Robbie, sadece oyunculuk yetenekleriyle değil aynı zamanda prodüktör olarak da dikkat çekmektedir. Karizması, doğal oyunculuk kabiliyeti ve ekran karşısındaki varlığıyla, Hollywood'da en talep gören oyunculardan biri haline gelmiştir.

Margot Robbie, kariyeri boyunca birçok başarılı filmde yer almıştır. İşte Margot Robbie'nin bazı en iyi ve en çok bilinen filmleri:

Para Avcısı

 

Martin Scorsese'nin yönetmenliğini yaptığı, başrolünde Leonardo DiCaprio'nun bulunduğu 2013 yapımı bir filmi ifade ediyor. Film, Jordan Belfort'un aynı adlı otobiyografisine dayanmaktadır.

Film, 1980'lerin sonu ve 1990'ların başında Wall Street'te çalışan Belfort'un yaşamını ve kariyerini anlatıyor. Hızla zengin olan Belfort, aşırı lüks yaşam tarzı, uyuşturucu ve alkol bağımlılığı ile tanınıyor. Ancak, ahlaki değerlerden uzaklaşan ve yasa dışı işlemlerle ilgilenen Belfort'un başarısı, onun federal hükümetin dikkatini çekmesine neden oluyor.

Film, finans dünyasının ahlaki yozlaşmasını, aşırılığını ve 1980'lerin sonundaki hızlı para kazanma kültürünü eleştirel bir gözle inceliyor. DiCaprio'nun performansı, filmdeki anlatım tarzı ve Scorsese'nin yönetmenliği, "Para Avcısı"nı son yılların en dikkat çeken filmlerinden biri haline getirdi.

Bu film, hem izleyicilerden hem de eleştirmenlerden genellikle olumlu geri dönüşler aldı. Ancak, ahlaki ve etik konulardaki yaklaşımı nedeniyle bazı tartışmalara da neden oldu.

The Suicide Squad: İntihar Timi

 

2021'de ise James Gunn'ın yönetmenliğini yaptığı "The Suicide Squad" adlı bir devam filmi (bazılarına göre yeniden çevrim ya da soft-reboot) vizyona girdi. Bu filmde Margot Robbie (Harley Quinn olarak), Idris Elba, John Cena, Joel Kinnaman, Viola Davis ve diğerleri gibi oyuncular rol aldı. James Gunn'ın yönettiği versiyon, ilk filme göre daha renkli, çılgın ve karakter odaklı bir yaklaşıma sahipti. Aynı zamanda, eleştirmenlerden ilk filme göre daha olumlu yorumlar aldı.

Her iki film de aksiyon, drama ve komedi unsurlarını içeren anti-kahraman temalı filmlerdir. Karakterlerin geçmişleri, motivasyonları ve içsel çatışmaları, hikayenin ilerlemesiyle birlikte izleyiciye sunulur. Bu, özellikle DC Evreni'nde daha karanlık ve derinlemesine bir yaklaşım sergileyen filmler arasında yer alır.

Focus

 

"Focus" (2015), Glenn Ficarra ve John Requa'nın yönetmenliğini üstlendiği bir suç/drama filmidir. Filmin başrollerinde Will Smith ve Margot Robbie yer almaktadır.

Filmde Will Smith, deneyimli bir dolandırıcı olan Nicky Spurgeon karakterini canlandırırken, Margot Robbie ise Jess Barrett adında genç bir kadını oynamaktadır. Jess, dolandırıcılığın inceliklerini öğrenmek istemekte ve Nicky'nin yanına gelir. İkisi arasında profesyonel bir ilişki başlar ve kısa sürede romantik bir ilişkiye dönüşür. Ancak, bu tür tehlikeli bir yaşam tarzında duygusal ilişkilerin karmaşıklığı, işlerini zorlaştırabilir.

"Focus", dolandırıcılık dünyasının arkasındaki stratejilere, hilelere ve oyunculuklara odaklanırken, aynı zamanda bir aşk hikayesini de merkezine alıyor. Film, izleyicilere sürprizlerle dolu bir hikaye sunarken, dolandırıcılığın ve aşkın karmaşıklığı arasında bir denge kurmaya çalışır.

Film, hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden karışık tepkiler aldı, ancak Will Smith ve Margot Robbie'nin performansları genellikle olumlu yorumlar aldı.

Ben, Tonya

 

"Ben, Tonya" (orijinal adı: "I, Tonya"), 2017 yapımı bir biyografik film olup, Amerikalı figür patenci Tonya Harding'in hayatını ve kariyerini konu alır. Film, özellikle 1994 Kış Olimpiyatları öncesinde rakibi Nancy Kerrigan'a yapılan saldırıya dair olayları detaylandırır. Bu olay, hem Kerrigan hem de Harding için kariyerlerini belirleyen bir an oldu.

Film, Craig Gillespie tarafından yönetilmiştir. Başrollerde Margot Robbie, Tonya Harding olarak; Sebastian Stan, Tonya'nın eşi Jeff Gillooly olarak; ve Allison Janney, Tonya'nın annesi LaVona Golden olarak yer alıyor. Janney'nin performansı özellikle takdir topladı ve ona "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu" dalında Akademi Ödülü'nü kazandırdı.

"Ben, Tonya", belgesel tarzında bir anlatıma sahip olup, kahramanların doğrudan kameralara hitap ettiği sahneleri içerir. Bu yaklaşım, filmdeki olayların farklı bakış açılarından sunulmasına olanak tanır, böylece izleyicilere neyin "gerçek" olduğuna karar verme şansı verilir.

Film, Tonya Harding'in zorlu çocukluğundan, spordaki yükselişine ve medyanın ve kamuoyunun gözünde düşüşüne kadar yaşamının çeşitli evrelerini ele alır. Ancak, film sadece bir spor skandalını değil, aynı zamanda medyanın ve toplumun bir bireyi nasıl hızla yükseltip aynı hızla düşürebildiğini de gözler önüne serer.

Yırtıcı Kuşlar

 

"Yırtıcı Kuşlar" (orijinal adı: "Birds of Prey"), 2020 yılında çıkan bir süper kahraman filmidir ve DC Comics'in aynı adlı takımına dayanmaktadır. Tam başlığı "Yırtıcı Kuşlar (ve Muhteşem Harley Quinn'in Kurtuluşu)" olarak bilinir (orijinal: "Birds of Prey (and the Fantabulous Emancipation of One Harley Quinn)"). Filmin yönetmenliğini Cathy Yan üstlenirken, başrolde Margot Robbie, Harley Quinn karakteriyle yer alıyor.

Film, "Suicide Squad" (İntihar Timi) filminin ardından, Harley Quinn'in Joker'den ayrılmasının ve kendi bağımsızlık yolunda ilerlemesinin hikayesini anlatıyor. Hikaye, Harley'nin Gotham City'deki birkaç diğer kadın karakterle güçlerini birleştirmesi ve genç bir kız olan Cassandra Cain'i korumak için bir araya gelmesi etrafında dönüyor. Bu kadınlar arasında Dinah Lance (Black Canary), Helena Bertinelli (Huntress) ve Renee Montoya da bulunuyor.

"Yırtıcı Kuşlar", renkli görselleri, enerjik aksiyon sahneleri ve Margot Robbie'nin performansıyla dikkat çekti. Film, feminist bir yaklaşımla kadın dayanışmasını ve bağımsızlığını vurgulayarak, klasik süper kahraman filmlerinden biraz farklı bir ton ve stil benimsiyor. Bu da onu bazı izleyiciler için taze ve ilginç kıldı. Ancak, film hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden karışık tepkiler aldı. Bazıları filmi eğlenceli ve yenilikçi bulurken, bazıları senaryosunu ve kurgusunu eleştirdi.

İskoçya Kraliçesi Mary

 

"Mary Queen of Scots" (2018)  Film, tarihi olaylara dayanmaktadır ve 16. yüzyılda İngiltere ve İskoçya'nın iki kraliçesinin, Mary ve Elizabeth'in karşı karşıya gelmelerini konu alır.

Özetle:

  • Film, İskoçya Kraliçesi Mary Stuart'ın hayatını anlatmaktadır. Genç yaşta Fransa Kralı'na evlenen Mary, kocasının erken ölümünden sonra tahtını korumak için ülkesine geri döner. Ancak, Katolik olan Mary'nin varlığı, Protestan İngiltere Kraliçesi Elizabeth I için bir tehdit oluşturmaktadır.
  • İki kraliçe arasında, tahtın hak iddiası, dini çatışmalar ve politik entrikalarla dolu bir mücadele başlar. Bu mücadele, iki kadının kişisel ve politik kararları arasındaki dengede ilerler.
  • Filmde Mary Stuart'ı Saoirse Ronan, Elizabeth I'ı ise Margot Robbie canlandırmaktadır.

"Mary Queen of Scots", tarihsel olayları dramatik bir şekilde yansıtarak, bu iki güçlü kadın hükümdarın zorluklarla dolu yaşamlarını ve aralarındaki ilişkiyi gözler önüne serer. Ancak, filmdeki bazı olaylar ve karakter ilişkileri tarihsel gerçeklere tam olarak uymayabilir, bu nedenle filmi izlerken dramatik yorumların olduğunu göz önünde bulundurmak önemlidir.

Barbie 

 

Barbie, kendi gerçekliğini bulma arayışında olan genç bir kadının öyküsünü anlatır. Barbie, bulunduğu evrende diğerlerinden farklıdır. Onun etrafındaki toplum, "ideal kadın" olmanın belirli standartlara bağlı olduğuna inanır, fakat Barbie bu kalıplara uymaz. Kendi benliğiyle barışık olmasına rağmen, toplum onun bu farklılığını kabullenmekte zorlanır ve sonunda Barbie'yı dışlar. Bu dışlanmışlık, onu kendi içsel gerçekliğini bulmak için farklı bir evrene, yani bizim dünyamıza yönlendirir. Burada, önceki dünyasında bir zayıflık olarak görülen özellikleri, burada onun en büyük gücü haline gelir. Barbie, yeni dünyasında benzersizliğin ve özgünlüğün gerçek bir kuvvet olduğunu keşfeder.

Babil

 

Son yılların başarılı yönetmeni Damien Chazelle, 1920'lerin büyüleyici Hollywood atmosferini "Babylon" isimli filmiyle beyazperdeye taşıdı. Brad Pitt ve Margot Robbie'nin başrolde olduğu bu yapım, Hollywood'un altın çağının eşiğindeki dönemin parıltısını ve karmaşasını gözler önüne seriyor.

Filmde Brad Pitt, sessiz sinemanın parlak yıldızı Jack Conrad karakterine hayat verirken, bu karakterin tasarımında efsanevi aktör Clark Gable'dan izler taşıdığı bariz bir şekilde hissediliyor. Öte yandan Margot Robbie'nin canlandırdığı, büyüleyici ve karmaşık Nellie LaRoy karakteri, 20'li yılların ikonları Clara Bow ve Joan Crawford'un karizmasını ve etkisini taşıyor.

Chazelle, yaratıcı süreçte bu dönemin efsanevi yıldızlarından esinlendiğini belirtti ve böylelikle hem bir döneme saygı duruşunda bulundu, hem de modern izleyiciyi o dönemin sihirli atmosferiyle buluşturdu.