Marvel Vs. Capcom Infinite

Hem hızlıydı, hem de görselliği etkileyiciydi. Capcom bu seriyi işin içine Capcom karakterleri katarak devam ettirmeyi seçti.

Evet bu oyunu beğendim. Beğendim çünkü Ultimate Marvel Vs. Capcom 3’ten –bence- daha iyi bir oyun olmuş. Nedenini açıklayayım… Şöyle olayların tarihçesine kısa bir göz atmak gerekirse, her şeyin X-Men: Children of Atom ile başladığını görürüz. Sadece X-Men kahramanlarından oluşan bu dövüş oyunu dönemi için çok iyiydi. Hem hızlıydı, hem de görselliği etkileyiciydi. Capcom bu seriyi işin içine Capcom karakterleri katarak devam ettirmeyi seçti, X-Men Vs. Street Fighter gibi bir oyun ortaya çıktı. Bundan sonra da Marvel işin içine karıştı, bir maçta kontrol edilebilecek karakter sayıları arttı ve Marvel Vs. Capcom serisinin temelleri atıldı. İlk iki MvC oyunu daha sakinken, üçüncü MvC oyununda ipler koptu; 3v3 maçlar geldi, herkes shoot’em up oyunundan fırlamışçasına davranmaya başladı: Havada uçuşan enerji toplarının haddi hesabı yoktu, kombolar artık sıradan birer saldırı biçimi olmuştu. Bu kontrol dışı durumu Capcom da fark etmiş olacak ki MvC Infinite’de biraz daha köklere dönüş yapmış. Artık en azından kim kime vuruyor, neyle vuruyor, görebiliyoruz!

Marvel Vs. Capcom Infinite

Ultron Çağı

Marvel filmlerini seviyorsanız, Marvel çizgi filmlerini de ara ara izliyorsanız, burada sizi çok mutlu edecek bir durum var: Story Mode! Evet; dövüş oyunlarında hikaye kısmını görmeye alıştık ama burada tam bir uzun metrajlı Marvel animasyonunun konusunu oluşturacak bir senaryo mevcut. Ultron’un dünyayı istila etmesi ve yaydığı virüsle canlıları kendi tarafına çekmeye çalışmasını konu eden hikaye kısmı, bizi oyundaki tüm kahramanlarla buluşturuyor. Ryu ile Hulk’un aynı takımda olması, Thanos’un Captain America’ya yardım etmesi, Jedah’ın Ghost Rider ile karşılaşması… Üstelik çıktığımız bu macera bir hayli de uzun. İlerleyen kısımlardaki pilot twist de hiç fena olmamış. İlk defa bir dövüş oyunundaki hikaye bölümü ters köşe yaptırıyor, saygı duydum.

 

Hikaye kısmını tamamladıktan sonra olay normal dövüşlere geliyor veya daha güzeli, hikaye kısmından da önce Mission bölümüne göz atmak.

 

Mission kısmında genel olarak oyunun kontrollerini öğrenebiliyor ve bundan daha iyisi, karakterlerin özel yeteneklerini ve kombolarını görevler şeklinde tamamlamaya çalışıyorsunuz. Bir karakter hakkında bilgi sahip olmak için Mission kısmı çok iyi olmuş ve emin olun, bazı komboları yapmak hiç de kolay değil.

 

Dante!

Her karakteri anlatmak için yerimiz yok ama şöyle genel anlamda duruma bir bakalım… Ağır abiler klasmanında Thanos, Nemesis, Dormammu, Hulk ve Haggar yer alıyor diyebiliriz. Bu karakterler ağır hareket ediyor ama sağlam vuruyor. Haggar içlerinde en esnek olanı. Captain Marvel, Iron Man, Doctor Strange ve Ultron ışın saldırısı odaklı karakterler arasında yer alıyor. Bu dört karakter de çok sağlam ve orta seviye bir hıza sahipler. Özellikle Ultron’u çok sevdiğimi söyleyebilirim. Keza Doctor Strange de bayağı sağlam DPS’e sahip. Hızlı karakterler arasında da Spider-Man, Gamora ve Strider başı çekiyor. Bu karakterlerle rakibinizi şaşı etmeniz gayet mümkün. Diğer dikkat çeken karakterler arasında, Ghost Rider’ın çok sağlam saldırılara sahip olduğunu gözlemledim. Pek hızlı bir karakter değil ama hem uzun menzilde, hem kısa mesafede etkili. Ayrıca saldırılarının görsel efektleri de on numara. Rocket Racoon da göründüğünden çok daha iyi bir performansa sahip. Özellikle tuzak kurma özelliğiyle bayağı farklı bir oynanış yaratıyor. Yetenekli ellerde tam bir canavar oluyor. Thor bana çok ağır ve kullanışsız geldi, bir türlü sevemedim. Jedah ve Morrigan gayet iyi olmuş. Özellikle Jedah, rakibi deli edecek saldırılara sahip. Ryu –bana sorarsanız- biraz zayıf kalmış. Yine oynamasını bilen iyi iş çıkartır ama ben çok beğenmedim.

 

Ve Dante… Tüm hareketlerini öğrenmek ve etkili bir şekilde kullanabilmek için sadece ama sadece bu karakterle uzun süre oynamanız gerekir. Fakat o kadar sağlam bir karakter olmuş ki… Her türlü duruma uygun saldırısı var ve komboları birer efsane. Sahip olduğu özel yeteneklerin de sayısını ne siz sorun, ne ben söyleyeyim. Tüm karakterler arasında en çok Dante’yi sevdim.

Rakip aranıyor…

Her dövüş oyununda olduğu gibi MvC Infinite’i almayı düşünenlerin de online kısımda rekabet etmesi gerekiyor yoksa oyunun geri kalanıyla münasebetiniz bir haftayı geçmez.

 

Online oyun kısmı Ranked, Casual gibi standart maçların yanında Beginner’s League ve Lobby kurma gibi hoşluklara da ev sahipliği yapıyor. Begginer’s League sizi düşük rank’teki oyuncularla buluşturduğu için yüksek seviye maçlara çıkmadan önce iyi bir antrenman sahası oluşturuyor.

 

Bu arada fark ettim ki Sonsuzluk Taşları’ndan hiç bahsetmemişim. Hikaye modunda bolca göreceğiniz bu taşlar, yine bu modda ara ara kullanımınıza da sunuluyor ama sıradan maçlarda altı farklı taştan birini seçmeniz gerekmekte.

 

Taşlar Reality, Space, Time, Mind, Soul ve Power şeklinde sunuluyor ve her birinin Infinity Surge ve Infinity Storm şeklinde ikişer farklı kullanımı var. Infinity Surge, tek bir tuşla yapabildiğiniz ve kullandığınız taşa göre değişen bir hareket. Örneğin Reality kırmızı renkli bir enerji saldırısı yapmanızı sağlıyor, Mind düşmanınızı sersemleten bir yakın mesafe saldırısı hazırlıyor, Time ile ışınlanıyorsunuz. Infinity Storm ise Infinity barınız dolduğunda gerçekleştirdiğiniz, daha uzun süreli olan bir durum. Space taşı düşmanınızı bir kutu içine koyup hareketlerini sınırlıyor, Soul ile ölmüş olan takım arkadaşınızı canlandırabiliyor, Reality ile farklı tuşlara basarak farklı saldırılar gerçekleştirebiliyorsunuz. Bu taşlar akıllıca kullanıldığında büyük bir avantaj sağlıyor ve oyuna güzel birer eklenti olmuşlar. Nihayetinde, MvC Infinite’in “olmuş” olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Hele ki MvC 3’ten sonra çok iyi bir adım olmuş. Zamanla oyundaki küçük dengesizlikler de giderilecektir zaten. Dövüş oyunlarından hoşlanıyorsanız, bu oyunu kaçırmayın.