Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Türk Telekom, İnternet Fiyatlarında Artışa Gidiyor!
Bilinen adıyla Tazmanya kaplanı, çizgili ve köpek boyutundaki bu hayvan, yaklaşık 2.000 yıl önce Tazmanya dışındaki bölgelerde soyu tükenmişti. Ancak, bu etkileyici canlı, Avrupalı kolonistlerin Tazmanya’ya gelmeleriyle kaderini değiştirecek bir döneme tanıklık etti. Tazmanya kaplanlarının, Avrupalı yerleşimcilerin çiftlik hayvanı olarak gördüğü koyunlara zarar verdikleri gerekçesiyle avlandığına dair iddialar bulunmaktadır. 1888 yılında, bu türe karşı başlatılan avda, her bir yetişkin Tazmanya kaplanını öldürene 1 sterlin ödül vaat edildi. Bu trajik tarihin ardından, modern bilim insanları büyük bir başarıya imza atarak, bu soyu tükenmiş hayvandan RNA dizilimini elde ettiler. Bu, genetik araştırmalar için önemli bir adım olarak görülmektedir.
20. yüzyılın başlarında soyu tükendiği belirtilen ve 1936 yılında Tazmanya’nın Hobart şehrindeki Beaumaris Hayvanat Bahçesi’nde vefat eden son Tazmanya kaplanı, bilimsel bir ilke konu oldu. Araştırmacılar, müze koleksiyonunda saklanan bu türün örneklerinden, yüz yıldan fazla süre önce korunmuş olan RNA moleküllerini başarıyla izole edip dizilediler. Bu çığır açan çalışma sayesinde, ilk defa bir soyu tükenmiş türün deri ve iskelet kası transkriptlerine ulaşıldı.
Bu bulguların, Tazmanya kaplanı ve tüylü mamut gibi soyu tükenmiş canlıların genetik bilgilerinin yeniden inşasında, hatta yeniden canlandırılma çabalarında büyük bir adım olabileceği vurgulanıyor. Ayrıca, bu sonuçların pandemik RNA virüsleri üzerine yapılan araştırmalara da katkı sağlayabileceği belirtiliyor. Thylacine olarak da tanınan bu keseli hayvan, bir dönem Avustralya ve Tazmanya’da hüküm süren en üst düzey etoburdu.
Biyolog Emilio Marmol Sanchez, araştırma sonuçlarına dair yaptığı değerlendirmede, Tazmanya kaplanının RNA analizinin, türün genetik yapı ve özelliklerini derinlemesine kavramak adına büyük bir fırsat sunduğunu belirtti. Bu türün yeniden hayata döndürülmesine yönelik çabaların, elde edilen bu yeni bilgilerle desteklenebileceğini vurguladı. Öte yandan, Melbourne Üniversitesi’nden Prof. Dr. Andrew Pask, bu bilimsel ilerlemeyi “devrimsel” olarak tanımladı.
Bu öncü ve yenilikçi çalışma, global çapta müzelerde koruma altında olan, değerlendirilmeyi ve genetik analizleri bekleyen birçok örneğin kapısını aralıyor. Bu, tarih öncesi ya da soyu tükenmiş canlıların genetik bilgilerine ulaşmada yeni bir çağın başlangıcını simgeliyor.
Yorum Yaz