Bilim adamları, insanlık tarihinin bir döneminde nüfusun dramatik bir şekilde azaldığını belirtiyor

Bilim dünyasından gelen yeni bulgular, insanlık tarihinin erken dönemlerinde, nüfusun ciddi bir darboğaza girdiğini ve neredeyse tamamen yok olabileceğini gösteriyor.

Bilim adamları, insanlık tarihinin bir döneminde nüfusun dramatik bir şekilde azaldığını belirtiyor

Yaklaşık 800.000 yıl önce gerçekleşen bu olayda, toplam üreme kapasitesi olan birey sayısının 1.300'e kadar düştüğü tahmin ediliyor.

Bu çarpıcı bulgu, 3.000'den fazla insanın genetik verilerinin detaylı analiziyle ortaya çıktı. Araştırmalar, bu dönemde insan nüfusunun yaklaşık 117.000 yıl süresince 1.280 üreyen birey seviyesine indiğini belirtiyor. Bu dramatik nüfus azalmasının nedenlerine dair bilim adamlarının bazı teorileri mevcut, ancak bu olayın gerçekten neyin tetiklediği konusunda kesin bir sonuca henüz varılmış değil.

İnsanlık tarihinde büyük bir daralmaya işaret eden bulgular

Bilim adamları, insanlık tarihinin bir döneminde nüfusun dramatik bir şekilde azaldığını belirtiyor

Profesör Giorgio Manzi liderliğindeki Roma Sapienza Üniversitesi ekibi, antik insan nüfusundaki dramatik bir azalmaya dikkat çekiyor. Profesör Manzi, "Elde ettiğimiz verilere göre, bu nüfus seviyeleri, bugün soyu tükenme tehlikesi altında olan türlerin seviyelerine çok benziyor" diye belirtti. Ekip, bu kritik darboğazın, modern insanlarla Neandertaller ve Denisovanlar arasındaki ortak atamız olarak kabul edilen Homo heidelbergensis gibi yeni bir türün evrimini tetiklemiş olabileceğini öne sürüyor. Bu teorilere göre, günümüzün Homo sapiens türü yaklaşık 300.000 yıl önce evrildi.

Bu dramatik nüfus azalmasının, Afrika ve Avrasya'daki olası bir mega kuraklıkla çakıştığına dikkat çekiliyor. Araştırmacılar, bu zaman dilimindeki global iklim değişikliklerine bağlı olarak geniş çaplı buzullaşmaların ve deniz sıcaklıklarının düşüşünün meydana geldiğini belirtiyor. Bu, antik insan nüfusundaki bu keskin düşüşe yol açabilecek ciddi iklimsel streslerin yaşandığı anlamına gelmektedir.

Araştırma ekibi, fosil kayıtlarında belirgin bir boşluğa dikkat çekiyor

Profesör Giorgio Manzi liderliğindeki ekip, belirtilen zaman diliminde fosil kayıtlarında belirgin bir eksiklik olduğunu belirtti. Manzi, "900.000 ila 600.000 yıl arasında, Afrika'daki fosil kaydında ciddi bir eksiklik olduğunu gözlemliyoruz. Bu dönemin hemen öncesinde ve sonrasında çok daha fazla fosil kanıta sahibiz. Aynı durum Avrasya için de geçerli. Örneğin, 800.000 yıl önce Avrupa'da Homo antecessor adında bir tür belgelendi. Ancak bu tarihten itibaren 200.000 yıl boyunca neredeyse hiçbir fosil bulguya rastlamıyoruz." dedi.

Bununla birlikte, tüm bilim dünyası bu konuda hemfikir değil. Doğa Tarihi Müzesi'nde insan evrimi uzmanı olan Profesör Chris Stringer, bu dönemde fosil kayıtlarında evrensel bir "boşluk" olduğuna dair net kanıtların olmadığını vurguluyor. Stringer, bu belirtilen darboğazın, küresel değil daha lokalize bir olay sonucunda meydana gelmiş olabileceğini öne sürüyor.

Bilim adamları, insanlık tarihinin bir döneminde nüfusun dramatik bir şekilde azaldığını belirtiyor

Araştırmanın İncelemeleri

Science dergisinde yer alan bu son çalışma, dünya genelindeki 10 Afrikalı ve 40 Afrikalı olmayan gruptan toplam 3.154 bireyin genetik verilerini inceledi. Genetik varyantların zaman içerisinde nasıl değiştiğine dair gözlemler yaparak, bu genlerin ne zaman ortaya çıktığına dair yaklaşık tarihlemeler yapılabiliyor. Gen varyasyonlarındaki bu değişim, bilim insanlarına geçmişte yaşayan populasyonların boyutlarını tahmin etmelerine yardımcı oluyor.

Yapılan analizler, tüm Afrikalı gruplarda bu darboğaza dair izlere rastlarken, Afrikalı olmayan 40 farklı grup içerisinde bu izlere sadece hafif bir şekilde rastlandı. Bu dönem, modern insanların Neandertaller ve Denisovalılarla paylaştığı son ortak atalarının yeryüzünde yaşadığı döneme yakın bir zaman dilimine işaret ediyor. Araştırmacılar şimdi, bu eski insan türlerinden elde edilen genetik materyalin, belirlenen bu darboğaza dair izler taşıyıp taşımadığını mercek altına almak istiyor. Eğer taşıyorsa, bu, farklı insan türlerinin ne zaman ve neden ayrı yollara gittiğine dair değerli ipuçları sunabilir.